11. Sınıf : T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük - Uluslararası İlişkilerde Denge Stratejisi - XVIII. Yüzyıldan XX. Yüzyıla Avrupa ve Osmanlı Devleti Test Soruları
TestSorular'da sadece oturum açmış öğrenciler çözdükleri testlerden puan kazanabilir.
Yok benim amacım puan toplamak değil sadece kendimi geliştirmek istiyorum diyorsan, sorular seni bekliyor.
Amacı Türkleri Anadolu’dan ve Balkanlar’dan çıkarmak olan Şark Meselesi’nin üç aşaması vardır. Bu meselenin birinci aşaması 1071 - 1683 arası dönemde Avrupa savunma, Türkler taarruz hâlindedir. 1683’de Türklerin Viyana’da yenilgiye uğramaları ile Şark meselesinin ilk aşaması bitti. Şark meselesinin ikinci aşamasında saldırıya geçen Avrupa devletleri Balkanlardaki gayrimüslim unsurların bağımsızlıklarını kazanması için uğraşmış ve bunda da başarılı olarak Osmanlı Devleti’nin parçalanmasını hızlandırmıştır. Nihayet Anadolu’daki Türk varlığına son vermeyi hedefleyen Avrupalı devletler, bu amaçlarını Sevr Antlaşması ile gerçekleştirmek istemişlerse de Türk milleti buna izin vermemiştir.
Bu bilgilerden hareketle Şark meselesi ile ilgili olarak,
I. Şark meselesi 1071 Malazgirt savaşı ile başlamıştır.
II. Şark meselesi çeşitli aşamalardan oluşan uzun bir süreci kapsamaktadır.
III. Şark meselenin birinci aşamasında Avrupa savunmada Türkler taarruz halindedir.
Şark meselesi, Osmanlı Devleti’nin ortadan kaldırılması ve topraklarının paylaşılması kavgasıdır.
Sark meselesinin aşamaları ve amaçları arasında,
I. Türleri Balkanlarda durdurmak ve atmak
II. Türleri Anadolu’dan çıkarmak
III. Türkleri geldikleri yer olan Orta Asya’ya geri göndermek
Avusturya; Orta Avrupa ve Balkan hâkimiyeti için Osmanlı Devleti ile savaşmış, yüzyılın sonlarına doğru ise Rusya’ya karşı cephe alıp Osmanlı Devleti ile barış yapmıştır. Rusya; Çar Deli Petro ile birlikte Baltık Denizi’ne hâkim olmak, Kırım’ı alıp Boğazlardan Akdeniz’e inmek amacıyla Osmanlı Devleti ile savaşmış, yüzyılın sonlarına doğru İngiltere ve Fransa yayılmacılığına karşı Osmanlı Devleti’nin yanında yer almıştır.
Bu bilgilerden hareketle,
I. Dinî birliktelik ittifakların kurulmasını sağlamıştır.
II. Devletlerin ebedi dostları ya da düşmanları yoktur, ebedi çıkarları vardır.
III. Büyük devletlerin Osmanlı politikası değişmemiştir.
Osmanlı Devleti, Kırım Savaşı’nda Avusturya, Piyemonte, İngiltere ve Fransa ile birlikte hareket etmiştir. Rusya, Boğazlar Sözleşmesi’nin ihlalini gerekçe göstererek Sinop’ta Osmanlı donanmasını yakarken İngiltere ve Fransa Rusya’ya savaş ilan etmiştir.
Bu bilgilerden hareketle,
I. Avrupalı devletler, Rusya’nın Karadeniz’deki faaliyetlerini sınırlandırmak istemiştir.
II. Osmanlı Devleti “Denge Siyaseti” uygulamıştır.
III. Osmanlı Devleti tek başına kendisini savunacak güçte değildir.
.................. ve................. Osmanlı Devleti karşı birlikte hareket etmek için Tilsit antlaşmasını imzalamışlardır.
Avrupa’da Napolyon Savaşları veya İhtilal Savaşları ile bozulan sınırları ve siyasal dengeyi yeniden düzenlemek ve Avrupa’nın geleceğini yeniden belirlemek amacıyla Avusturya Başbakanı Metternich (Meternik) başkanlığında 1815’te Viyana Kongresi toplandı. Kongreye Avusturya, Rusya, Prusya ve İngiltere katıldı. Bu güçler milliyetçilik hareketlerine karşı birlikte hareket etme kararı aldı.
Bu bilgilerden hareketle,
I. Avrupalı devletler milliyetçilik fikirlerinden olumsuz etkilenmiştir.
II. Napolyon savaşları Avrupa’nın haritasında değişikliğe neden olmuştur.
III. Fransa, ihtilal savaslarinda başarılı olmuştur.
XIX. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti’nin zayıflaması ile birlikte bir çok devlet Osmanlı coğrafyasına nüfuz etmeye çalışmıştır.
Rusya, Küçük Kaynarca Antlaşması ile Osmanlının himayesindeki Ortodoks halkın koruyuculuğunu almakla,
I. Osmanlının iç işlerine müdahale etmeyi,
II. Ortodoks halklarını Osmanlıya karşı kullanmayı,
III. Osmanlı devletinin siyasi ömrünü uzatmayı
Uluslararası alanda Osmanlı Devleti’nin gücünü kaybetmeye başlamasıyla Avrupalı devletlerden Fransa, İngiltere ve Rusya Osmanlı bünyesinde yaşayan Katolik, Ortodoks ve Protestanların haklarını korumaya çalışmışlardır.
Buna göre;
I. Avrupalı devletler çıkarları doğrultusunda hareket etmişlerdir
II. Osmanlı Devleti ülke içindeki uyguladığı hoşgörü politikasından vazgeçmiştir.
III. Avrupalı devletler Osmanlı Devleti’nin güç kaybetmeye başlamasını kullanarak Osmanlı'nın iç işlerine karışmışlardır,
Müslüman unsurlar | Gayri Müslim | ||
1. | Araplar | IV | Çerkezler, |
II. | Gürcüler | V | Slavlar |
III. | Arnavutlar | VI | Yahudiler |
XIX. yüzyıllarda Avrupa’da devletlerarası güç dengesi büyük ölçüde değişmeye başlamıştı. Bu değişim karşısında Osmanlı Devleti kendisine yönelen dış tehlikelere karşı, yanına en az bir büyük devleti atmak suretiyle siyasi dengeyi korumaya çalıştı.Osmanlı Devleti, XIX. yüzyılda denge stratejisine yönelerek sorunların çözümünde diplomasi yöntemini tercih etti.
Fransız ihtilali sonucunda ortaya çıkan özgürlük ve milliyetçilik akımları Napolyon tarafından Avrupa kıtasına yayılmaya çalışılmıştır. Fransa’nın bu politikasına karşı Avrupalı diğer güçler birleşerek Fransa’yla savaşmışlardır.
Osmanlıda devleti kuran ve genişleten Türklerin yanında onların idaresini kabul etmiş olan Grekler, Latinler, Slavlar, Çerkezler,Gürcüler, Ermeniler, Araplar ve Yahudiler vardır. Devlet içinde Müslümanlık, Hıristiyanlık ve Musevilik gibi çeşitli dinler bir arada bulunmuştur. OsmanlıIarın ılımlı siyaseti sayesinde farklı ırk, dil, din ve gelenekler bir arada yaşatılmıştır. Fakat böylesine geniş bir coğrafyada, bütün farklı unsurlarıyla barış içerisinde yaşayan Osmanlılar XIX. yüzyılın başlarında gerek gerekse dış meseleler nedeniyle büyük devletlerle sık sık karşı karşıya gelmiştir.
Osmanlı devletinin farklı ulusları bir arada tutmasında,
I. Ilımlı ve hoşgörülü bir politika takip etmesi
II: Etnik yapının farklı unsurlardan oluşması
III. Üç kıtada farklı topraklarının olması