Yatırım ve Pazarlama - 1

Proje Adı: Zeytin Çekirdeğinin Gücü

Neden Zeytin Çekirdeği: Türkiye, dünyada en çok zeytin üreten ülkelerdendir. Üretim sonunda ortaya çıkan zeytin çekirdeği yakılmakta ya da çöpe atılmaktadır. Oysa ki dünyanın en kaliteli aktif karbonu zeytin çekirdeğinde yer almaktadır. Aktif karbon ise savunma sanayinde önemli derecede kullanılmaktadır. Ne yazık ki biz bu karbonu yurt dışından çok pahalı satın alıyoruz.

Proje Önerim: Zeytin çekirdeklerinin kurutularak bir fabrika da aktif karbon üretiminde kullanılması ve ülkemiz aktif karbon ihtiyacını daha ucuza karşılanmasının yanında yurt dışına da pazarlamaktır.

Yatırım projeleri hazırlarken ham maddeye yakınlık oldukça önemlidir.

Jeotermal enerji, yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, sıcaklıkları sürekli olarak bölgesel atmosferik ortalama sıcaklığın üzerinde olan ve çevresindeki normal yeraltı ve yerüstü sularına göre daha fazla erimiş mineral, çeşitli tuzlar ve gazlar içerebilen sıcak su ve buhar olarak tanımlanmaktadır. Türkiye için önemli yenilenebilir
enerji kaynaklarından birisi jeotermal enerjidir. Ülkemizin jeolojik yapısının uygunluğu nedeniyle yüksek jeotermal enerji potansiyeli bulunmaktadır. TC. Tarım ve Orman Bakanlığı, jeotermal ısıtmalı seraları desteklemektedir. Bakanlık, alternatif enerji kaynakları kullanan seralara %75’e kadar hibe vermektedir. Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı çerçevesinde 2006-2010 yılları arasında alternatif enerji kaynakları kullanan 199 sera projesine yaklaşık 36 milyon TL hibe verilmiştir.

Bu bilgilere göre;

I. Devlet, jeotermal seracılık projesini desteklemektedir.
II. Jeotermal enerji ile ilgili yatırımlar konusunda Türkiye uygun bir ülkedir.
III. Ülkemizde jeotermal sera projesini yalnızca Tarım ve Orman Bakanlığı desteklemektedir.

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri 1. Yoksulluğa Son, 2. Açlığa Son, 3. Sağlıklı Bireyler, 4. Nitelikli Eğitim, 5. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, 6. Temiz Su, Hijyen ve Halk Sağlığı, 7. Erişilebilir ve Temiz Enerji, 8. İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme, 9. Sanayi, İnovasyon ve Altyapı, 10. Eşitsizliklerin Azaltılması, 11. Sürdürülebilir Şehir ve Yaşam Alanları, 12. Sorumlu Tüketim ve Üretim, 13. İklim Eylemi, 14. Sudaki Yaşam, 15. Karasal Yaşam, 16. Barış ve Adalet, 17. Hedefler için Ortaklıklar Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri yalnızca çevresel kalite ve ekonomik kalkınmayı değil, sosyal kalkınma ile ilgili konuları da takip ediyor. 157 ülkenin bu hedefler dahilinde yaptığı çalışmaların takibi ve durum incelemesi için özel bir çalışma yürütülüyor. Bertelsmann Stiftung ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (tarafından, her yıl Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri İndeksi raporu hazırlanıyor. 2015’ten bu yana hazırlanan rapor, ülkelerin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri konusunda yaptıkları çalışmalara ait sağladıkları verilerin incelenmesi ve analizinden oluşuyor. Ülkelerin hedefler ve alt hedefler konusunda ne ölçüde başarılı oldukları, hem geçmiş yıllara göre hem de birbirleriyle kıyaslanarak raporlanıyor. Böylece ülkeler kendi durumları ile birlikte dünyadaki gidişatı görüyor, kendilerini diğer ülkelerin çalışmaları ile kıyaslayabiliyor. Türkiye, SDG lndex raporunda 2016’da OECD ülkeleri arasında 36. sıradaydı. 2018 yılında da 2017’de olduğu gibi Meksika’nın üzerinde yer alarak 35'inci oldu. Global sıralamada ise 2018’de 157 ülke arasında 67’inci sırada bulunuyor. Rapora göre Türkiye geçtiğimiz yıl 17 hedefin 8’inde ilerleme kaydetti. Ancak bu gelişme, 2030 hedefleri için hala yetersiz kalıyor.

Projenin amacı sosyoekonomik açıdan az gelişmiş olan bölgenin başlıca sorunlarını gidermektir. Bu sorunlar; işsizlik ve buna bağlı olarak bölge dışına yapılan göçler, kişi başına düşen milli gelirin az olması, ekonominin sınırlı sayıda ürüne bağlı olmasıdır. Yer yüzü şekillerin elverişsiz ve ulaşım alanının gelişmemiş olması bölge ekonomisini olumsuz etkileyen faktörlerin başında gelmektedir. Bununla birlikte dağınık yerleşmeler hizmetlerin ulaştırılmasını güçleştirmektedir. Projeyle bölge içi farklılıkları aza indirerek bölgenin sosyal gelişmesini sağlamak, ekonomik yapıyı güçlendirmek, gelir düzeyini yükseltmek ve bölge içi gelir dağılımını iyileştirmek, ulaşım ve iletişim hizmetlerini güçlendirmek, kıyı kesimlerde ürün çeşitliliğini artırmak, mevcut işletmeleri desteklemek, ayrıca turizm faaliyetlerini geliştirmektir.

Aşağıdaki tabloda yatırım ve pazarlama ile ilgili doğru (D) - yanlış (Y) etkinliği verilmiştir.